Merhaba, 1967 yılında gerçekleşen Apollo 7 uzay seferinde çözülmesi gereken sorunlardan bir tanesi ise yer çekimsiz ortamda yazı yazabilmekti. Mürekkebin aşağıya doğru hareket edememesi sonucu Paul Fisher adlı Amerikalı mühendis iki yıl süren ARGE çalışması sonucunda iki milyon dolar maliyetli bir kalem tasarlıyor. Nasa’da gerçekleşen uzun testler sonucunda kalem uzayda görevini başarıyla yerine getiriyor. Aynı dönemde Rus bilim adamları ise karşılaştıkları bu ortak sorunu kırtasiyeden aldıkları kurşun kalem ile çözüyorlar.
Anlattığım bu olay, ne kadar gerçek ne kadar Nasa efsanesi bilemem fakat benim için önemli bu hikayeden ne pay çıkartabildiğim. Bir sorunu birden çok yöntem ile çözebiliyorsak şüphesiz birden fazla olumlu faktör taşıyan yöntemi bulabilmemizdir önemli olan. Hayatın her anında karşılaştığımız sorunları etkin kısa yoldan ve kalıcı olarak çözebilmek adına, kullandığım yöntemlerden bahsetmek istiyorum. Bir problem ortaya çıktığında peşin yargılı olmaktan kaçınıyorum, problemin ortaya çıkması ile ilgili kusur ve sorumluluklardan bahsetmek yerine problemi doğru analiz etmeye odaklanıyorum ve bir çoğumuzun bildiği bir yöntem olan PUKÖ döngüsünü uyguluyorum. PUKÖ döngüsünde, Planla – problemin tanımlanması, analizi ve asıl sebeplerin belirlenmesi. Uygula – çözümlerin belirlenmesi ve hayata geçirilmesi. Kontrol et – sonuçların kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi. Önlem al – gerekli düzeltmelerin yapılması ve standartların hazırlanması. Bu problem çözme sistematiği ile en az çaba ve düşük maliyetli yaklaşımları seçebiliyorum.
Geleneksel yaklaşım olan, şikayetler sonucu suçluyu aramak, patronun kararı ile öğüt veya ilave kaynak gereksinimleri karşılayarak problem çözmek, günümüzde işe yaramamaktadır. Geleneksel problem çözme yöntemlerinin kullanıldığı şirketler hangi sektörde olur ise olsun kendisi ile aynı ham maddeyi işleyerek kendi firmasından daha uygun fiyatlarla iş yapan diğer firmaları anlaması kesinlikle mümkün değildir.
Ferhat KÖTÜK
Genç Aredliler Başkanı
Açıkhavada Haberler / Mayıs 2013